,Bu postun asıl amacı; biraz özeleştiri, biraz da kendime hatırlatma diyebilirim.
- 30 yaşındayım.
- Bir kardeş, bir evlat ve bildiğiniz gibi anne olmanın yanısıra, ben bir halayım da.
- Belki de hayatta en çok okumak istediğim bölümdü Turizm ve Otel işletmeciliği. 2003 yılı İstanbul Kültür Üniversitesi, Turizm ve Otel İşletmeciği mezunuyum. Aileme hiç ders bırakmadan okulu bitireceğime söz verdim ve üstüne de bölüm 3.sü olarak mezun oldum.
- İş bulma konusunda hep şanslı olduğumu düşünmüşümdür.
- 22 yaşına ailesine, isyan nedir dibine kadar göstermiş bir asiyim.
- 22 yaşından sonra da onların kıymetini bilmeye başlamış bir genç kadınım.
- Eşim ile aynı iş yerinde çalışıyorduk ve bildiğiniz tavladım. Sadece, baktım adam da bir hareket yok ben adımlarımı hızlandırdım.
- İlişkimizin 5. yılına kadar evliliğin 'E'sinden bahsetmedik. Soranlara "Gelin ata binmiş ya nasip demiş" diyip durduk.
- Evlenme teklifini bir yaz tatilinde, havuz başında, güneşlenirken yaptı ve ben o an kaçtım. Evet evet sadece kaçtım.
- İşi sebebiyle uzun bir süre asker yoklama kaçağı olmak zorunda kalan sevgilim yüzünden bir kez olsun tatil planımızı yurt dışı olarak yapamadık.
- Evlilik hayatımız boyunca bir kez olsun, kıskançlık yüzünden olumsuz bir diyalog yaşamadık. Bu tarz konular ile zamanımızı boşa harcayacak kadar bol vaktimiz hiç olmadı.
- Hayatım boyunca kendimi kaybedecek kadar hırslı biri olmadım, belki de bu yüzdendir her geçen gün nefes aldığım her an için şükretmeyi, mutlu olabilmeyi öğrenebilmem.
- Hedeflerim bellidir, benim. Mutlaka yazarım, kendime hatırlatmak için. Ara ara bakmayı da ihmal etmem.
- Lise arkadaşlarım ile daha fazla üzülmemek ve onların kalbini kırmamak için 30 yaşımdan sonra görüşmemeyi tercih ettim.
- Ben dostlarımı kötü günde değil, iyi günlerimde kaybettim.
- Bir hayvan (aslında canlı) dostuyum. Bir örümcek, karınca, sinek dahi öldüremem, kıyamam.
- 2 chihuha cinsi köpeğim var. Bazen neden 2.yi sahiplendik diye düşünmüyor değilim. Özellikle Luna'nın havlaması beni çıldırtıyor.
- 2 köpeğimizi de gezdirmeden, okşamadan yattığım bir gün olmamıştır. Yoksa uyuyamam.
- Anne&babama düşkünümdür, herkes gibi, hatta bazılarınızdan daha fazla diyebilirim.
- Hiç kimse ile kavga edemem, kalp atışlarım o an hızlanır ve kendimi kaybeder hatta söylediklerimi hatırlamam. Bu yüzden kendimi baştan kontrol ederim. Olaylara mümkünse karışmam.
- 28 yaşıma kadar kendime bir hobi bulamamışken, fotoğraf çekmek tutkum haline geldi. Ben bu konuya yoğunlaşayım dedikten sonra hamile kaldım ve yarıda kaldı.
- Tren, uçak, tekne gibi her türlü uzun yol ulaşım aracı beni tutar, en ufak sallantıda midem bulanır, kitap okuyamam,1-2 dk'dan fazla telefona bakamam. İlaç almadan çıkamam yola.
- Oğlum ile harcadığım enerjinin kaynağını çalışıyor olmama bağlıyor, akşam olunca da bol bol harcıyorum.
- Soğuk kanlıyımdır.
- Acil ve sıkıntılı bir durum ile kaşılaştığımda önce çözer sonrasında da oturup ağlarım.
- Olayları kafamda büyütüp, hayal ürünleri ile süsleyerek kocaman olmasına izin vermeden konuşur çözerim.
- Aklımda olanı söylerim,tutmam içimde.
- Dönem dönem hayatıma detox uygularım, kimse ile görüşmek, konuşmak istemem. Bazen 1 gün bazen 10 gün sürebilir.
- Tv izlemem, sinemeya gitmekten pek keyif almam, (hani 40 yılın başında diyebilirim) futbol maçı hiç izlemem, Sergen'den önce kitap okurdum, şimdi onu da yapmıyor hemen uyuyup kalıyorum.
- Temizlik yapmaktan nefret ederim,mecbur olmadıkça dağınıklığımı,kıyafetlemi toplamam.
- Mutfak işlerine bayılırım. Yemek yapmak, kurabiye, tatlı yapmaya bayılırım. Evimde mutlaka ev yapımı kek, kurabiye gibi atıştırmalıklar olur.
- Haftanın 1 günü kendime mutfak terapisi uygularım. 1 kadeh şarap ile 3-4 saat mutfakta zaman geçirir, aklıma ne gelirse, evde ne malzeme var ise yapar çıkarım.
- Aç kalmaya dayanamam. Bu yüzden yanımda her zaman tatlı-tuzlu, artık ne olur ise bulundururum.Sürekli atıştırırım.
- İnandığım doğruların başkalarının da doğrusu olsun diye onları zorlamam, onlara zaman tanırım.
- Bulunduğum ortamda kişilerin mutsuz bakışlarını hissedersem, beni de kendilerine çekmemeleri için o an bir bahane bulur ve kaçarım.
- Evlilik ve çocuk gibi süreçlerin insan hayatında yaşanması gereken süreçler olduğunu, zincirin halkasını olduğunu düşünmüşümdür.
- Kadınların, anne olduktan sonra önceki yaşamına oranla çok daha iyi, sevecen olduğunu düşünmüşümdür. Biri peri gelmiş ve değneğini uzatmış gibi...
- Bu zamana kadar pek ayırt etmeyi başaramadığım, dostum kim, arkadaşım kim bu yaştan sonra öğrendim.
- İlah-i adalete sonsuz inancım vardır. Biliyorum ki yaptıkların veya düşündüklerin elbet bir gün dönüp dolaşır seni bulur.
- Hayattaki tek pişmanlığım, göz göre göre şiddet gören bir kadını korumak için polis çağırmayıp konuyu kendim çözmeye çalışmış olmamdır.
- Kendime not : Başkaları için değil, kendi mutluluğun için yaşa... Beni mutlu eden her kim veya ne ise yanındayım...
- En büyük duam; oğlumun hayatı boyunca sağlıklı ve merhametli bir birey olması, hayatın karşısına her zaman iyi insanlar çıkartması ...
- En büyük şansım; ailem, eşim ve oğlum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder